Çocuklar fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal olarak gelişim, değişim ve dönüşüm içindedir. İlerleyen yaşlarıyla birlikte bilgi, becerileri ve kapasiteleri de artar. Benzer şekilde ihtiyaç ve istekleri de her yaşta farklılık gösterebilir. Bu gelişim ve dönüşüm süreci gereği çocukların yaşama yönelik algılarını anlayabilmek biz yetişkinler için emek ve çaba gerektirir. Bu nedenle çocuklara yaklaşımımızda onların gelişim sürecine bağlı psikososyal ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmamız gerekir.
Çocukların gelişim süreçlerini içeren psikososyal ihtiyaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Çocuk Güvenmek İster
Bebeklik döneminden itibaren çocukların yeme, içme, barınma, kişisel bakım ve hijyen gibi fiziksel ihtiyaçlarının karşılandığı bir ortam güven ortamıdır. Acıktığında verilen yiyecekle, altını ıslattığında değiştirilen beziyle hayatını devam ettireceğine ilişkin inanca sahip olur ve bu inanç onu psikolojik açıdan sağlıklı kılar. Anne ve babanın çocuğun ihtiyaç ve isteklerini anlaması ve karşılaması çocuğun güvende olduğu inancının gelişmesinde önemli bir rol oynar.
Çocuk Özgür Olmak ve Keşfetmek İster
Temel ihtiyaçlarının karşılandığı güven ortamına sahip olan çocuk emekleme ve yürüme becerilerinin de gelişimiyle etrafını keşfe çıkarak merak duygusunu giderir. Evdeki çekmeceler, dolaplar, merdivenler, çeşitli mutfak aletleri merakının hedefi olabilir. Bu keşif sürecinde kendi başına tehlikelerden korunamaz ve ebeveynlerinin yönlendirmelerine ihtiyaç duyar. Örneğin, merdivenlerden tırmanmak onun için çok ilgi çekici ve cezbedici bir deneyim olabilir. Ancak yanlış bir adım atması ve düşmesi halinde canının yanacağını önceden kestiremez. Bir yandan müdahaleye ihtiyacı olsa da bir yandan da kendi başına birşeyler başarmak ister. Diretmelerin ve inatlaşmaların yaygın olduğu bu dönemde ebeveynin kuracağı denge çok önemlidir.
Çocuk Başarmak İster
Çocuk okul hayatının başlamasıyla yeni bir ortam deneyimi yaşar. Arkadaşları ve öğretmenleriyle etkileşimi içeren bu süreçte ise anne babanın da desteğiyle sosyal becerilerini geliştirir. Bir gruba ait olma ihtiyacı ve kendini arkadaşlarıyla kıyaslama bu dönemde ön plandadır. Örneğin, derslerindeki ve spor faaliyetlerindeki performansının iyi ya da kötü oluşunu arkadaşlarının performansına göre değerlendirir. Kendini diğer insanlara tanıtırken ilgi alanlarını ve başarılı olduğu yönlerinden söz eder.
Çocuk Kendine En Uygun Olanı Bulmak İster
Küçük yaşlardan ergenliğe kadar her çocuk deneme yanılma yöntemini kullanarak kendini de keşfeder. Hangi yemeği sevdiğini, hangi enstrümanı çalmaya yatkın olduğunu, hangi mesleklere ilgili olduğunu belirlemede kendine ilişkin farkındalıkları önemlidir ve kendine en uygun olanı bulmak için alternatif seçeneklere ihtiyaç duyar. Seçeneklerini deneyimleyerek vereceği karar gerçekçi bir zemine dayanır. Çocuğun sağlıklı gelişimi için uygun koşulları sağlamak her anne babanın görevidir. İstek ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak gelişimini desteklemek açısından önemlidir.
Çocuğun psikososyal gelişimini destekleyici ebeveyn tutumlarından birkaçını şu şekilde özetleyebiliriz:
Emek, Sabır ve İşbirliği
Çocuk yetiştirmek hem anne hem de baba için emek, sabır ve işbirliği gerektirir. Anne ve baba arasında saygı ve sevgiye dayalı ilişki çocuğun mutlu bir birey olması için en önemli etkenlerden biridir. Aile içi çatışmaların olduğu, çocuğun anne ve babadan zıt mesajlar aldığı bir ortamda duygusal, sosyal ve diğer gelişim alanlarındaki sorunlar çocuk için kaçınılmazdır.
Çocukla Kurulan Güçlü Bağ
Çocukla sevgi, şefkat ve içtenliğe dayalı bir ilişki kurmak çocuğun özgüvenli ve kendine yetebilen bir birey olması açısından önem taşır. Çocuğa duygu ve düşüncelerini, ihtiyaç ve isteklerini ifade edebileceği bir ortam sunmak gerekir. Yaşadığı mutluluğu, hüznü, korku ve kaygıyı ebeveynlerine rahatça ifade edebilmesi, onlarla deneyimlerini paylaşabilmesi çocuğun sağlıklı gelişim sürecine katkı sağlar.
Sınırlar ve Kurallar
Anne ve babanın çizdiği sınırlar ve koyduğu kurallar çocuğun ilerleyen yaşlarında sahip olacağı yaşam tarzını belirlemede önemli bir role sahiptir. Çocuğa sert ve katı kurallar koymak, herhangi bir gerekçe sunmadan itaat etmesini beklemek özgüvenini zedeler. Bunun yerine çocuğa makul bir gerekçe sunmak ve kuralın ihlali durumunda olacakları seçeneklendirerek bir tercih yapmasına imkan tanımak özgüveni destekleyici bir ebeveyn tutumudur. Çocuk bu sayede yetişkinliğinde sahip olması gereken etik değerleri de içselleştirebilir.
Zor Zamanlarda Verilen Destek
Çocuğun yaşadığı kaygı, korku gibi olumsuz duygularda anne ve babanın desteği önemlidir. Çocuğun korku ve kaygılarını görmezden gelmek, yokmuş gibi davranmak bu olumsuz duyguların ilerleyen yaşlar da sürmesinden başka bir etki etmez. Korku ve kaygıların altında yatan sebep çocuğun anlamlandıramadığı, belirsiz ve bilinmez olarak algıladığı olay ve durumlar olabilir. Anne ve baba için en uygun tutum ve davranış çocuğa bu duyguları yaşadığı süreçte açıklayıcı olmak ve onu yalnız bırakmamaktır.
Özlem KELLE BÖREKCİ
Comments