top of page

ÇOCUKLARLA SAVAŞ HAKKINDA NASIL KONUŞULUR?

Yazarın fotoğrafı: Today PsikolojiToday Psikoloji

Savaş, terör, kriz gibi olaylar yetişkinler için bile korkutucu ve endişe vericidir. Bu sebeple anne-babaların çocuklarını bu tarz gündemden korumak istemeleri çok doğaldır. Ancak teknoloji çağında olmamızın da büyük etkisiyle beraber medyadaki haberlerden ve görsellerden, yetişkinler arasındaki konuşmalardan çocukların savaş kavramına rastlaması kaçınılmazdır. Bu noktada ebeveynlerin çocuklarıyla savaş hakkında konuşmaya hazır olmaları gerekmektedir. Bu konuşmaları yapmak zor olsa da çocuklara savaş hakkında kafa karıştırıcı olmayan ve yaşlarına uygun bilgiler vermeleri önemlidir.


1. ZAMAN AYIRMA VE DİNLEME

Burada çocukların ne bildiklerini ve nasıl hissettiklerini öğrenmek önemlidir. İlk olarak, çocukların konuşurken daha rahat ve güvende hissedeceği bir zaman ve yer seçimi ile başlanabilir. Ancak yatmadan hemen önce bu konu hakkında konuşmaktan kaçınılmalıdır. Eğer konuyu yatmadan hemen önce açarlarsa sevdikleri bir hikâyeyi okumak veya güzel bir anısından bahsetmek iyi uyumalarına yardımcı olabilir.


Doğru bir yer ve zaman seçiminden sonra çocuğa ne bildiğini ve nasıl hissettiğini sormak konuşmanın akışı için ebeveynlere yardımcı olacaktır. Bazı çocukların neler olup bittiği ile ilgili pek bilgisi olmayabilir ve bunun hakkında konuşmak onların ilgisini çekmeyebilir; ancak bazı çocuklar ise içlerinde göstermedikleri bir endişe taşıyor olabilir. Çizimler, hikayeler ve konuyla ilgili diğer etkinlikler küçük çocuklar için konuyu başlatmaya yardımcı olabilir. Çocuklar haberleri birçok kaynaktan öğrenebilir, bu nedenle gördüklerini ve duyduklarını kontrol etmek büyük önem taşır. Konuyla ilgili bildiklerini ve duygularını sormak onların sosyal medyada, televizyonda veya okulda karşılaşabilecekleri yanlış bilgileri düzeltmek için iyi bir fırsattır. Çünkü savaşla ilgili görüntülere ve duyumlara maruz kalmak çocuklara krizin her yanımızda olduğunu hissettirebilir. Ebeveynler çocuklarının endişe, üzüntü ve korku gibi duygularının nereden geldiklerini anlamaya çalışmalıdır. Anlayabildikleri takdirde çocuklarını rahatlatmak ve güvende hissetmelerini sağlamak daha kolay olacaktır.


2. KONUŞMAYI ÇOCUĞA GÖRE UYARLAMA

Bir çocuğu en iyi anne-babası tanır. Bu nedenle ebeveynler; çocuğun yaşına uygun bir dil kullanmaya, tepkilerini takip etmeye ve kaygı düzeylerini incelemeye dikkat etmelidir. Örneğin; yaşça büyük çocuklar daha fazla ayrıntıya ihtiyaç duyarken, daha küçük olanların ise sadece ülkelerin bazen savaştığını anlamaları tatmin olmaları için yeterlidir.


Çocuklar özgürce soru sormaları için cesaretlendirilmelidir. Soru soran çocuklara cevap verirken sakin ve dürüst olmak önemlidir. Anne-babalar çocukları ile bu konuyu konuşurken kendi duygu düzeylerine ve beden diline özen göstermelidir. Ayrıca gereğinden fazla detay, ebevenyleri bunaltırken çocukların da kafa karışıklığı yaşamasına sebep olacaktır. Anne-babalar, her sorunun yanıtını bilmemenin sorun olmadığını unutmamalıdır. Eğer çocuklarının sordukları sorular hakkında bilgileri yoksa veya o an nasıl bir cevap vereceklerini bilmiyorlarsa “Sorduğun soruya şu an nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum. Senin anlayacağın bir şekilde anlatmam için bana zaman ver, en kısa zamanda yanıtlayacağım.” gibi bir cevap verilebilir. Ek olarak; daha büyük yaştaki çocuklarla sorunun cevabı beraber araştırılabilir. Böylece medyadaki bilgilerin bazılarının doğru olmadığı ve güvenilir kaynaklar bulmanın önemini açıklama fırsatı yakalanabilir. Mümkün olduğunca çocuklara güvende olduğu mesajını iletmek önemlidir. Onlara birçok insanın savaşı durdurmak ve barışı sağlamak için çaba sarf ettiği hatırlatılabilir. Oynamaktan, arkadaşlarını görmekten ve kendilerini mutlu hissettiren şeyleri yapmaktan suçluluk duymamalıdırlar.


Konuşma esnasında etiketleme yapmaktan kaçınılmalıdır. “Kötü, lanet, uğursuz” gibi kelimeler kullanılmamalı; ayrımcılık, zorbalık ve önyargının her zaman yanlış olduğu anlatılmalıdır. Evlerini terk etmek zorunda kalan ailelere nezaketli davranılması ve onlara destek verilmesi gerektiği vurgulanmalıdır.


3. ÇOCUKLARIN HİSLERİNİ DOĞRULAMA

Her çocuğun olumsuz olaylara karşı tepkileri birbirlerinden farklıdır. Yaşça küçük çocuklar her zamankinden daha fazla ebeveynlerini yanında isteyebilirken daha büyük olanlar ise yoğun bir üzüntü veya öfke gösterebilir. Bu tepkiler genellikle kısa bir süre devam eder ve stresli olaylara verilen normal tepkilerdir. Eğer tepkiler uzun süre devam ederse bir uzmandan destek almak gerekli olabilir.


Bazı çocuklar sıkıntılı durumlarını belli etmeyebilir. Bu noktada; çocuklar nasıl hissettikleri hakkında konuşmak için yüreklendirilebilir. Çocukların konuşurken desteklendiğini hissetmeleri çok önemlidir. Kesinlikle yargılanmış hissetmemeli veya endişeleri reddedilmemelidir.

Çocuklar kendilerini üzen şeyler hakkında açıkça ve dürüstçe konuşma şansına sahip olduklarında rahatlayabilirler. Onların duygularını küçümsememek veya göz ardı etmemek çok önemlidir. Sahip olduğu duyguların doğal olduğundan bahsedilmeli ve aynı zamanda duygularının koşulsuz bir şekilde kabul edildiğini hissetmeleri sağlanarak onlara güven verilmelidir.


4. ONLARA YARDIM ETMELERİ İÇİN DESTEK OLMA

Çocukların yaşı kaç olursa olsun, bir şey yapma duygusu onlara iyi hissettirecektir. Burada çocuk, bir yardımda bulunmak için teşvik edilebilir. Onlara, evlerini terk etmek zorunda kalan ailelere yardım eden müdahale ekipleri veya barışı sağlamak için sosyal medyada yapılan eylemler gibi cesaret verici hikayeler anlatılabilir. Barış için bir resim çizebilir veya şiir yazabilirler. Ebeveynlerinin yardımıyla bağış toplama etkinliğine ya da bir imza kampanyasına katılabilirler. Tüm bunlar, onlara kendilerini çaresiz hissetmek yerine çözümün bir parçası gibi hissetmelerine yardımcı olur.


Konuşmayı bitirirken çocuğu rahatsız bir durumda bırakmamak önemlidir. Ses tonlarında, beden dillerinde, davranışlarında, duygu düzeylerinde ve günlük aktivitelere devamında bir değişiklik olup olmadığı değerlendirilmelidir. Konuyla ilgili soruları ve anlatmak istedikleri bir şey olursa anne-babalarının onları dinlemek ve destek olmak için her zaman yanlarında oldukları hatırlatılmalıdır.


Çocukların haberlere ne kadar maruz kaldığına dikkat edilmelidir. Küçük çocukların yanında haberler kapatılabilirken; daha büyük çocuklarla hangi haber kaynaklarına güvenebilecekleri tartışılabilir. Ayrıca, çocuklar yakın bir mesafede ise diğer yetişkinlerle savaşlar hakkında yapılan konuşmalara özen gösterilmelidir. Mümkün olduğunca oyun oynamak, birlikte yürüyüşe çıkmak gibi olumlu dikkat dağıtıcı şeyler yapılmasında fayda vardır.


Bu süreçte; anne-babalar da kaygılı ve üzgün hissediyorsa kendilerini rahatlatacak ve iyi hissettirecek şeyler için zaman ayırabilir ve güvendikleri kişiler ile vakit geçirebilirler. Unutulmamalıdır ki çocuklar ebeveynlerinin haberlere verdikleri tepkilerini fark edeceklerdir. Bu nedenle anne-babalarının sakin ve kontrollü olduklarını bilmek onlara da bu süreçte yardımcı olacaktır.


Yazar: Psikolog & Aile Danışmanı Sena Nur Sevimli



51 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page